Hepinize merhaba. Bugün hepimizin aşina olduğu bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Mutlaka bir yerlerde “Sağlığınız için günde 10.000 adım atın!” sloganına denk gelmişsinizdir. Peki nasıl adım atmalıyız?
Aslında gün içindeki koşuşturmamızla çoğumuz ortalama 7000 adımı yakalıyoruz. Buna ek olarak günde ayıracağınız yarım saatlik yürüyüş 10.000 adımı yakalamanızı sağlar. Ancak her zaman bir noktayı atlıyoruz. Burada önemli olan attığınız adım sayısı değil, bu adımların kalitesi. Hatta son yapılan çalışmalarda 7500 adım ile 10.000 adım arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak her 1.000 adımlık artışın metabolik bir sendromun (diyabet, kalp hastalığı ve felç riskini artıran koşullar topluluğu) ortaya çıkmasında %10’luk bir azalma yarattığını ortaya koyan çalışmalar da mevcut.
Aslında hepimiz yürümeyi yıllar önce öğrendik. Ancak doğru yürümeyi çoğumuz bilmiyoruz ya da yürürken uygulamayı unutuyoruz. Yaralanmalardan ve postüral bozuklukların sebep olduğu ağrılardan kaçınmak için doğru yürümek çok önemli. Peki nasıl doğru yürünür?
Öncelikle yürüyüş yaparken uygun bir ayakkabı ve ayağınıza uygun size özel tasarlanmış bir tabanlık kullanmanız yaralanmaları önlemek için altın kural!
Ayrıca yürürken postüre dikkat etmek önemli ve çok sık atlanan bir nokta. Yürürken başımızın dik, boynumuzun gevşek olması, gözlerimizin de direk karşıya bakıyor olması gerekir. Omuzlarınızı geriye atın ve kollarınızın sallanmasına izin verin. Diğer bir detay ise topuk vuruşu! Yürürken topuktan parmak ucuna doğru bir yürüyüş yapmanız gerektiğini unutmayın. Yer ile ilk önce topuğunuz temas etmeli. Yerle teması ise ilk parmak uçlarınız kesmeli.
Tüm bunlara ek olarak her telefona kolayca indirebileceğiniz adım sayar uygulamalarıyla kaç adım attığınızı sayabilir ve kaydedebilirsiniz.
O halde hazırsanız haydi yürüyüşe!
Dipnot: Ayak analizinizi yaptırmak ve tabanlığınızı oluşturmak için fizyoterapistinize danışmayı unutmayın!
Lifeon Concept
Comments