Hepimiz için gökyüzü ve ötesi her zaman en çok merak edilen bölüm olmuştur. Fakat şöyle bir gerçek vardır ki insanoğlu ekzosfer dediğimiz tabakaya (10.000 KM) kadar canlı olarak ulaşabilmiş iken denizin altına ekipmanla max 30 - 45 metre civarı inebilmektedir. Tabi bu durumdan tüplü dalışta dünya rekoru kıran (332 metre ) Ahmed Gabr’ı saymıyorum :) Yani bahsetmek istediğim dünyamızda var olan bir bilinmezlikle birlikteyiz.
Biz yine istikbal göklerdedir prensibiyle ilerlemeye devam edelim ama su altının da bilinmezliklerini keşfetmeyi ihmal etmeyelim deyip, asıl bahsetmek istediğim konu “SCUBA DIVING’E ” dönelim.
Scuba diving; sık kullanılan bir başka terimle tüplü dalış, suyun altında nefes almayı mümkün kılan bir tüp ve dalgıç elbisesi, deniz maskesi gibi ekipmanlar ile yapılan bir aktivitedir. Bu arada bu bilgiyi vermeden de geçmeyelim. Scuba’ nın açılımı Self Contained Underwater Breathing Apparatus (Bağımsız Sualtı Solunum Aygıtı) şeklindedir.
Peki Scuba Diving Yapmak İçin Nasıl Bir Eğitimden Geçmeliyiz ?
Öncelikle insan vücudu ne kadar mükemmel yaratılsa da su altına uygun tasarlanmamıştır. Örneğin solungaç sistemimiz olmadığı için nefes almayı sadece tüp gibi yardımcı bir ekipman ile sağlayabiliyoruz. Bunun dışında yüksek basınca dayanıklı bir sisteme sahip değiliz. Bu yüzden bu durumlarla başa çıkmak için bir eğitimden geçmemiz gerekmektedir.
O zaman gelin eğitim nasıl bir sistemde ilerliyor ona bakalım.
Öncelikle bu sporu ilk defa deneyecekseniz size uygunluğunu test edebileceğiniz bir deneme dalışı yapılması önerilir. Deneme dalışında sizlere su altına özel ekipmanların tanıtımı, su altında iletişim için gerekli işaret dili, tüp hava kontrol eğitimi, şnorkel kullanımı ve olası acil durum gerektiren durumlarda nasıl manevralar yapılacağı ( örnek deniz maskesi içine su kaçması, kulağının tıkanması vs. ) öğretiliyor. Peki eğitim verildi, o zaman şıp diye suya atlayayım diyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü önce bedeninize ve boyunuza uygun dalış kıyafetinizi seçmelisiniz.( Hadi benden size güzel bir bilgi,dalış kıyafetleri su içinde uzun süreler kalabilmek ve soğuk sularda vücut ısısını düşürmemek için azot ile şişirilmiş neoprenden ve naylondan üretilir.
Ayrıca neopren kumaş esnek bir kumaş olduğu için daha mobil hareket etmemizi de sağlar. ) Dalış kıyafetimizi giydikten sonra tüpümüzü sırtımıza geçiririz (eğitmenler bu konuda yardım etmektedir). Yaklaşık 12 kg olan tüpün üzerine eğitmenler bel çevremize ağırlık kemeri takmaktadır. Bunun sebebi suda kolay şekilde batabilmektir. Son olarakta deniz maskemizi ve paletlerimizi giydikten sonra eğitmenimiz ile birlikte suya geçebiliriz.
Deneme dalışında Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu kuralları gereği 5 metreden fazla dalış yapmak yasaktır. Bunun dışında kontrol tamamen en az iki yıldızlı dalgıç tarafında sürdürülür. Dalış yaklaşık 25-30 dk sürmektedir. Deneme dalışı sonrası sporcu dalış kursunu almak isterse 1 yıldızlı başlangıç dalıcı kursuna kayıt olup gerekli pratik ve teorik sınavlar sonucunda yıldızlı dalıcı olabilir. Eğer 1 yıldızlı dalıcı olursanız 3 yıldızlı bir dalıcı ile 18 metreye kadar derine dalma şansınız oluyor. Kademe arttıkça bu mesafeler 30 metreye kadar artabilir.
Kısacası Sualtı dünyasının büyüleyici atmosferini keşfetmek için kesinlikle dalış yapmanızı tavsiye ederim.
Kaptan Cousteau’nun da söylediği gibi ‘Dünyanın %70 ini keşfetmek istiyorsanız tüplü dalış yapmanız yeterlidir! ‘
Lifeon Concept
Comments