top of page
Yazarın fotoğrafılifeon.blog

MEDİAL TİBİAL STRES SENDROMU


Nedir Bu Koşucu Bacağı Sendromu ?

Koşucu bacağı sendromu veya diğer bir isimle “medial tibial stres sendromu” egzersizle ilgili olarak aşırı spor yapan veya spora yeni başlayan kişilerde kasların kemiğe yapıştığı kaval (tibia) kemiğinin iç-ön sınırı (medial kısım) boyunca görülen şiddetli ve zonklayıcı ağrı durumudur.Bu nedenle medial tibial stress sendromu denir.

Ağrının şekli donuk, keskin ya da zonklayıcı tarzda hissedilebilir.

Bacakta hafif şişlik(ödem) ve kemiğe parmak ile basınca acı meydana gelir. Kemiği saran kemik zarı yani periostun iltihaplanmasıdır.




Koşucu Bacağı Sendromu Koşucularda Mı Görülür ?

Bu sendrom genellikle tekrar eden aktiviteler, aşırı kullanım ve fitness çalışmalarındaki çeşitlilik eksikliği sebebiyle meydana gelir. Koşma ve zıplama içerikli yüksek yoğunluklu sporlar yapan sporcular arasında, özellikle de sert bir yüzey üzerinde yapıldığı zaman yaygın olarak görülür.Koşucular, dansçılar ve askeri erler en sık teşhis konulan gruplardır.

Ayak yapıları düz olan(düz taban), uygun olmayan ayakkabı ile spor yapan,yanlış teknik, yetersiz ısınma ve uygun olmayan sezonda egzersiz yapan, ileri yaşlı insanlar da risk altındadır.

Teşhis Konuldu, Peki Ne Gibi Tedaviler Uygulanır ?

Tedaviye geldiğinizde ilk önce bu sakatlığa sebep olan altta yatan neden saptanır ve daha sonrasında tüm postür değerlendirilir. Sakatlığa sebebiyet veren neden herkeste aynı olmayabilir. Bu noktada kişiye özel değerlendirme ve tedavi protokolü oluşturulması çok önemlidir.

Tedaviye ilk başlanılan dönem olan akut fazda genel olarak dinlenme ve buz uygulaması yapılır. Kişinin yoğun antrenman veya çoğu zaman aşırı kullanımından kaynaklanan bu sendromda, dinlenme vücudumuzun normal hormon ve metabolik dengesine ulaşması için önemlidir. Buz uygulaması ise şişliği ve ödemi azaltır.

Daha sonra kişinin egzersiz programı antrenörü ve fizyoterapisti eşliğinde yeniden düzenlenir. Yoğunluğu, sıklığı ve süresi azaltılır. Rehabilitasyon sürecine yeni başlanıldığında daha düşük şiddette yüklenmeler yapılır.

Düzenli olarak esneklik,hareketlilik ve güçlendirme çalışmaları yapılır.

Unutmayalım ki fizyoterapistler sihirli parmakları olan birer sihirbazlardır ve her rehabilitasyon protokolünün olmazsa olmazı manuel terapidir. İlk günden itibaren manuel terapi uygulamaları ile iyileşme başlayacaktır. Burada ki en önemli husus ise iyileşmeyi destekleyecek doğru egzersiz reçetesi. Bu iki unsur bir araya geldiğinde ve devamında sizler rehabilitasyon sonrası günlük yaşam aktivitelerinize ne kadar dikkat eder bu tedaviyi bir fizyoterapist kadar desteklerseniz yani başka bir deyişle sizler klinik dışında kendi fizyoterapistliğinizi ne kadar iyi yaparsanız o kadar erken ve iyi bir şekilde bu sendromdan kurtulup normal rutininize dönebilirsiniz.

Nasıl Önlem Almalıyız ?

  • Uygun bir spor ayakkabısı giyin. Fizyoterapistinize danışarak size uygun ayakkabı seçimi yapmanızı tavsiye ederim.

  • Egzeriz seviyenizi kademeli olarak arttırın.

  • Çıplak ayakla koşma. Son yıllarda, yalın ayakla spor yapmak popülerlik kazanmıştır.Bazı araştırmalar, çıplak ayakla koşmanın, kaslar arasında çarpma gerilmelerini yaydığını, böylece hiçbir alana aşırı yüklenilmediğini göstermiştir. Ancak, çıplak ayakla koşmanın herhangi bir yaralanma riskini azalttığına dair açık bir kanıt yoktur. Fakat pozitif enerji verdiği inkar edilemez, denemenizi tavsiye ederim.Dikkat edeceğiniz nokta ise koştuğunuz zeminin güvenilir olması.

Lifeon Concept



Comments


Hayatı İyileştirir

bottom of page