Obstetrik fizyoterapi nedir?
Hayatın bize getirileri arasında belli aşamalar vardır. Bebeklik dönemiyle başlayıp yaşlılık dönemine kadar vücudumuzda her yıl farklı deneyimler yaşıyoruz. İnsanın doğasında şüphesiz ki yeni bir canlı dünyaya getirmek var. Gebelikle birlikte kadınların vücudunda eşsiz biyomekanik farklılıklar gelişmekte. Başkalaşma evresini takiben oluşan toparlanma evresiyle birlikte, bazen vücudumuzda istemediğimiz hasarlar kendini gösterebiliyor. Obstetrik fizyoterapi ise vücudun bu süreçlerini yakından takip edip oluşabilecek hasarları minimuma indirmeyi hedefler. Gebeliğin 16. Haftasından itibaren başladığımız bu süreç, doğum sonrasında da oluşturduğumuz kişiye özel egzersiz eğitimlerinden oluşmaktadır.
Egzersiz gebelik sürecine zarar verir mi?
Bilinen en büyük yanlışlardan biri de egzersizin doğum sürecine zarar verdiğidir. Gebelikte yapılan gevşeme, solunum ve gebeye uygun oluşturulan kuvvetlendirme reçetesi, doğuma katkısının olmasının yanında doğum sonrası oluşan komplikasyonları minimuma düşürüp gebelik öncesi yapılan bir spor branşı varsa toparlanmayı daha iyi sağlamaktadır. Yapılan güncel klinik çalışmalarda spor geçmişi olan kadınların doğum sürecini daha kolay atlatabildiği aynı zamanda gebelik sürecinde ve sonrasında oluşabilecek idrar kaçırma problemlerine olumlu yönde etkisi olduğu gösterilmiştir. Grup içi yapılan pilates, reformer ve yoga gibi egzersiz konseptleri ise depresyonu olumlu yönde etkileyerek sosyalliği arttırıp bu sürece katkı sağlamaktadır. Vücutta relaksasyon sağlayıp solunuma olumlu yönde etki gösterip, gerekli kaslarda kuvvetlendirme sağlayabiliriz.
Her gebe egzersiz programına alınır mı?
İlk 3 ayda görülebilecek tıbbi problemlerden dolayı 16. haftaya kadar beklemek gerekir.
Bir çok medikal durum egzersize engel olabilir: hipertansiyon, doğum öncesi membran rüptürü, intrauterin büyüme geriliği,devamlı kanama, düşük tehditi, devamlı kasılmalar...
Egzersizin bize getirileri neler olabilir?
Egzersiz; strese, oluşabilecek depresyona, anksiyeteye, bel ağrılarına, kabızlığa iyi gelirken iyi bir posture sahip olmanızı sağlayıp aynı zamanda kilonuzu da kontrol altına almış olur. Oluşabilecek kalp ve damar sağlığı problemlerine de iyi gelir.
Yazımın kalanında gebelik sürecinde karşımıza çıkabilecek problemlere dikkat çekmek istedim, neler yapabileceğimize bir göz atalım.
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde döl yatağının büyümesi ve sırtüstü yatar pozisyonun damarlara yaptığı bası nedeniyle tansiyonda düşmeler görülebilir. Yan yatar pozisyonda yatmak kardiyovasküler sisteminiz için daha sağlıklı olabilir. Büyüyen döl yatağı hamileliğin 5. ayından sonra damarlara yaptığı basınçtan kaynaklı ayak ve bacaklarda varis ve ödeme sebebiyet verebilir. Varisi önlemek için yapabileceğiniz önlemler basit.
Uzun süre ayakta kalmamaya çalışın, otururken bacak bacak üstüne atmak yerine onları yükseltebilirsiniz. Duştan çıkmadan önce şöyle soğuk bir su tutmak da varise iyi gelen çözüm önerilerinden biridir. Tabi ki size bir fizyoterapistin verebileceği en güzel öneri ise her türlü probleme iyi gelebilecek mini ayak bileği ve bacak egzersizleridir.
Gebelerde bel ağrısının görülme olasılığı %40-60 arasındadır. Gebelerde bel ağrısının sebeplerine bakacak olursak artmış bel çukurluğu, döl yatağının ağırlığı, bel fıtığına bağlı sinir basıları, karın kasları ile sırt kasları arasında dengesizlik görülmektedir.
Her üç annenin 2 sinde elde oluşan uyuşma ve ağrı bize karpal tünel sendromuna çıkarabilir. Özellikle gebeliğin son aylarında ve lohusalık döneminde sıklıkla karşılaşılan bu durum uzun vadede de etkisini gösterebilen bir sendrom olarak karşımıza çıkabiliyor. Kuvvetlendirme, belirli kaslara yapılan germe hareketi ve sinirlere yapılan mobilizasyon teknikleriyle bu durumun da önüne geçilebilmekte.
Diastasis recti hamilelik döneminde gebenin karın kaslarının gerilime dayanamayıp karın kaslarının ortadan ayrılmasına denir. Alt karın ağrısına ve bel ağrısına sebebiyet olabilir. Egzersizle kasları kuvvetlendirip sorunu ortadan kaldırabiliriz.
Gebelik sırasında ve sonrasında oluşabilen idrar kaçırma problemleri gözlemleyebiliriz. Böyle bir durumda pelvik fizyoterapisti ile iletişime geçebilirsiniz.
Hamilelik döneminde salgılanan hormonlardan kaynaklı eklemlerde ve bağlarda yumuşama meydana gelebilir. Bu durum gebelerde bel ağrısı, kasık ağrıları, bacaklara vuran ağrılar gösterebilir.
Aynı zamanda kalça eklemlerinde ağrı ve yürümede güçlüğe neden olabilir. Kuvvetlendirme egzersizleri ile birlikte mobilite ve strechingle semptomları minimuma indirebiliriz.
Lifeon Concept
Comments