Fizyoterapistleri hastanelerde, özel rehabilitasyon merkezlerinde ya da spor kulüplerinde görmeye alışığız. Peki iş merkezlerinde ya da ofislerde görmeye ne kadar alışığız ?
Alışmalıyız. Çünkü iş dünyasında üretim artıyor ve dünya gelişiyor. Endüstrileşme ve bilişim sektöründeki gelişmelere ayak uydurmak için eskisine göre daha yoğun tempolarda çalışıp masa başında daha fazla vakit geçiriyoruz.
Bu çalışma sürecinde fiziksel ve mental sağlığımızı ne kadar düşünüyoruz ?
Çalışma hayatında unutulan bir gerçek vardır ki “SAĞLIĞIMIZ”. Bazen saatler boyunca masa başından kalkmadan iş yoğunluğumuz içinde kendimizi kaybediyoruz. Çalışma sırasında farketmeden yanlış pozisyonlarda bir duruş sergiliyor, postürümüze zarar verebiliyoruz. Bunun dışında tekrarlayan hareketler, el bileği ve parmak eklemlerinde aşırı yüklenmeler ve hareketsizliğe bağlı kas zayıflıkları gibi sorunlar nedeniyle, Kas-İskelet Sistemi Problemlerinin (KİSP) ortaya çıkmasına malesef zemin hazırlıyoruz. Bunun yanında KİSP, ağrı ve hareket kısıtlılığı yaratarak beraberinde mental sağlığımıza da zarar verip iş verimliliğimizi düşürebiliyor.
Fizyoterapistler olarak nasıl bir katkı verebiliriz ?
Fizyoterapistler olarak yaşamın herhangi bir evresinde hareket ve fonksiyonun yaşlanma, yaralanma, hastalık, rahatsızlık, koşullar ya da çevresel faktörler tarafından tehdit edildiği durumlarda koruyucu ve tedavi amaçlı devreye girmekteyiz. Bununla beraber insanlara doğru egzersiz ve hareket paternlerini de öğretmekteyiz. Ofis çalışanları gibi Endüstrileşme ve bilişim sektörüne katkı sağlayan meslek gruplarının, meslek içindeki deformitelerini azaltmak ve onları aktif yaşama yönlendirmek için biz fizyoterapistlere büyük bir görev düşmektedir.
Gelişmiş ülkelerde bulunan köklü şirketlerin bünyesinde: iş hekimi, fizyoterapist, diyetisyen ve psikolog barındırmaya özen gösterirler. Amerikan Psikoloji Derneği’nin (American Psychological Association-APA) Örgütsel Mükemmeliyet ve Sağlıklı İş yeri Programı Merkezi fiziksel ve mental sağlığını yüksek tutmayı hedefler. Çünkü siz bir şirket yöneticisi olarak çalışanlarınızın fiziksel ve mental sağlığını güçlü tutarsanız alacağınız verimlilikte daha fazla olur.
Düşünün masa başındayken sürekli sabit oturma pozisyonundasınız. Bu şekil saatler boyunca hareket etmeden oturursanız, ister istemez bel boyun ağrıları yaşarsınız. Peki bu durum hem çalışana, hem de şirkete nasıl bir olumsuz etki bırakabilir.
İlk olarak bu çalışan işine ağrıları yüzünden odaklanamaz ve iş hatalarına sebebiyet verebilir.
İşindeki aksaklıktan dolayı mental sağlığı ve çevresel ilişkisi bozulabilir.
KİSP sebebiyle işinden izin alarak hem şirketteki işlerin aksamasına neden olur hem de ağrının sebebini öğrenmek için hastaneye giderek hastanenin iş yükünü arttırır.
Bu yüzden hiçbir şirket çalışanının sağlık bakımından yetersiz olmasını istemez. Biz fizyoterapistler de bu duruma çözüm yaratmak için iş merkezlerinin ve ofis çalışanlarının, iş ve zaman verimliliğini arttırmak; hastanelerimizinde iş yükünü azaltmak için her şirketin içinde fizyoterapi hizmetinin verilebileceği bir alan oluşturulmasının önemli bir katkı vereceğini düşünüyoruz. Tabiki fizyoterapinin önemini anlatmak ve bu sistemi etkin hale getirmek yine biz fizyoterapistlerin elinde olan bir durumdur.
Çalışanlara ağrısız ve ergonomik bir yaşam için yol gösterip :
-Ofislerde fizyoterapist neden olmalı ?
- İş performansını arttırmak için nasıl ergonomik bir ortam yaratılması gerektiğini,
- Çalışma aralarında sadece 15 dk egzersiz yapmanın ne kadar büyük fark yaratacağını,
- Ağrı, yaralanma veya yaralanmayı önleyici her konuda destekçileri olacağımızı iyi bir iletişimle ifade etmeliyiz
Biz GElecek NESiller olarak çalışanların yaşam kalitesini yükselten iş merkezlerinin daha da arttığı güzel günler göreceğimizi umut ediyoruz. Bu bilinci topluma anlatmayı da sorumluluk bilip faydalı bireyler olabilmek için çok çalışıyoruz.
Lifeon Concept
Commentaires