top of page
Yazarın fotoğrafılifeon.blog

DUYGULARIMIZIN AĞRILARI


Hayatımız her zaman güzel manzaralı düz bir yolmuş gibi devam etmez, bu yol zordur. Bazen iniş-çıkışlarımız, kaygılarımız, heyecanlarımız eşlik eder bizlere. Bu tuttuğumuz takımın maçını heyecanla izlemektir ,sabah trafiğine denk gelip işe yetişememe kaygısı yaşamak bazen de ayrılıklardır. Bu zorlu yolda yaşadıklarımız ve duygularımız ile paralel bedenimiz de etkilenir. Korkunca kalbimiz daha hızlı çarpar mesela, heyecanlanınca avuç içlerimiz terler.Yani vücudumuz ve zihnimiz eş zamanlı çalışır.



Eski filmlerde üzüntüden hastalanan, sevdiğine kavuşamayınca ince hastalığa yakalanıp yataklara düşen karakterleri hepimiz hatırlarız. Gerçekten hastalanırlar mı yoksa duygularımızın ağrıları mıdır bunlar? Bu yazımda vücudumuzun ağrı sinyallerinin fiziksel olmayan nedenlerine bakacağız.

Psikolojik ağrılar nasıl olur da fiziksel ağrılara sebep olabilir?

Zihnin bedeni nasıl etkilediğini ifade eden “Psikosomatik” terimi “psiko” ruh ve “soma” beden anlamına gelen iki Yunanca kelimenin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Psikosomatik ağrılar, fiziksel olarak hissetiğimiz ancak tıbbi literatürde hiçbir açıklaması olmayan rahatsızlıklardır. Gerçekte her türlü hastalıkta psikosomatik yönler vardır ve her bedensel hastalıkta psikolojik etkenler hastalığın gidişini etkiler.Ruhla beden arasındaki bu karşılıklı etkileşime yani duygularımız, düşüncelerimiz ve bedenimiz arasındaki karşılıklı iletişime ve yakın etkileşime işaret eden en belirgin örnektir.

Psikosomatik Ağrılara Yol Açan Sebepler



Psikosomatik hastalıkların nedenlerinin başında stres ve strese dayalı psikolojik çöküntüler gelmektedir. İster fizyolojik ister psikolojik olsun, bireyin işlevselliğini bozan ya da bozma potansiyeli taşıyan durumlara “stres” adı verilir. Stres oluşturan bir durumla karşılaşıldığında kalp atış hızı, kan basıncı, enerji üretimi artar ve bu tehlike ya da problemle uğraşmaya hazırlayan hormonlar salgılanır.

Yani insanlar fizyolojik olarak stresle başa çıkma ve ona bir tepki oluşturma eğilimindedir.Ancak stres sürekli bir duruma gelirse ya da aşırı yaşanırsa sağlık üzerine olumsuz etkileri olabilir.Örneğin stresin kas tonusunu arttırdığı bilinir. Uzun vadeli olarak kas tonusunun bu şekilde artması ve akut hale gelmesi ekstremitelerin yoğun bir şekilde kasılıp katalepsi oluşmasına sebep olabilmektedir.Diğer olumsuzluklardan biri de psikosomatik ağrılardır.

DSM-IV’e göre Psikosomatik hastalık tanısı konabilmesi için aşağıdaki kriterler bulunmalıdır:

· En az dört ayrı ağrı olması (baş ağrısı, karın ağrısı, kollarda bacaklarda ağrı , sırt ağrısı…)

· İki sindirim sistemi şikayeti (bulantı, şişkinlik, gebelik dışında kusma, ishal, yiyeceklerin dokunması…) Bir cinsel fonksiyon ya da genital sistem belirtisi (adet düzensizliği, erkekte iktidarsızlık, kadında ve erkekte cinsel isteksizlik…)

· Bir nörolojik belirti (denge bozukluğu, bölgesel felç veya güç azalması, yutma güçlüğü, çift görme, sağırlık, bilinç yitimi…)

· Tıbbi muayene, laboratuvar incelemeleri ve görüntüleme yöntemleri sonucunda saptanan bu şikayetleri açıklayacak organik bir bozukluğun olmaması,

· Kişinin alkol, uyuşturucu ya da başka bir madde bağımlısı olmaması,

· Psikiyatrik incelemeye olan güvensiz ve şüpheci yaklaşım.

· Stres, psikosomatik hastalıkların başlıca etkenlerinden biridir. Stres, vücudun birçok fonksiyonunun bozulmasına ve düzgün işleyememesine sebebiyet verir.

· Psikosomatik hastalıkları en sık tetikleyen durum ise kayıplar ve ayrılıklardır.

Psikosomatik ağrı örnekleri

Başım ağrıyor, midem yanıyor,kollarım ağrıyor diyebildiğimiz ama kırgınım kaygılıyım mutsuzum diyemediğimiz için,

Kalbi kırılan birinin kalbine acı saplanması,

Boğuluyormuş gibi hisseden kişinin nefes alamaması,

Fazla sorumluluk altında bunalmış kişinin omuz ağrısı çekmesi gibi,

Ameliyat veya sakatlık sonrası geçmeyen ağrı vb.

Psikosomatik Ağrı Tedavisi

Tekrarlayan ve uzun süren, tıbbi tahlil, tetkik ve değerlendirmelere rağmen organik ya da fiziksel bir neden saptanamayan, saptansa da uygulanan ilaç ve tedavilerin cevap vermediği, Kişinin günlük yaşam kalitesini, sosyal, ilişkisel ve mesleki uyumunu sekteye uğratan bedensel şikayetlerin bulunması durumunda psikolojik ve psikiyatrik bir değerlendirme gerekli ve faydalı olur. Hasta hikayesi dinlenmeli, şikayetler yerinde gözlemlenmelidir. Sonuçta psikosomatik hastalıkların kökeni psikolojik olduğu için tedaviler de yoğunlukla bu alanda gerçekleştirilir. İnsan psikolojik sorunlarını küçümsemek, inkar etmek ya da görmezden gelmek yerine, bedenine yansımadan kabullenip üstesinden gelmeye çalışmalıdır. İnkar ancak daha da zor bir tedavi sürecine sebep olur.


Stresten uzak,ağrısız ve sağlıklı günler dilerim.

Lifeon Concept



Commentaires


Hayatı İyileştirir

bottom of page