İşe giderken, otobüse yetişmeye çalışırken, spor yaparken, dans ederken, kısacası ayaklarımızın üstünde durduğumuz her an başımıza gelebilecek en yaygın ve en kolay yaralanma çeşidi ayak bileği burkulmalarıdır.
Aslında burkulmaların eklem kapsülü ve destekleyen ligamanların gerilme sınırlarını aşan mekanik kuvvetler sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Burkulmalar zemin, kullanılan ayakkabı, uğraşılan spor branşı, karşı rakibin kondisyonu, spor araç gereçleri gibi dış faktörlere bağlı olabildiği gibi kişinin yere basma şekline, yaşına, cinsiyetine, eklemin stabilitesine, vücut kompozisyonuna bağlı olarak da değişebiliyor.
Burkulmadan sonra bize ağrı, şişlik, fonksiyon kaybı eşlik eder.
‘’Aahh! Tam otobüse yetişirken olacak iş mi şimdi? Taksi! En yakın hastanenin acil servisine lütfen :( ‘’ İşte tam da bu senaryoyu ortalama her 10.000 kişiden biri yaşıyor. Dahası spor yapan kişilerde bu risk daha fazla. Hatta daha önceden ayak bileklerini burkmuş kişiler iyi bir tedavi sürecini tamamlamamışlarsa tekrar tekrar burkma olasılıkları çok daha fazla.
Nasıl oluyorda tekrar tekrar ayak bileklerimizi üzebiliyoruz? Alışkanlık mı ediniyoruz? Akıllanmıyor muyuz? Asıl akıllanması gereken bizimle beraber ayak bileğimizde bulunan, duyu girdisinin ilk basamağı olan reseptörler.
Nasıl mı? Hadi gelin beraber bakalım.
Tekrarlayan burkulmaları açıklamak için birkaç görüş öne sürülüyor. Bunlardan biri her burkulmalarda ayak bileğimizi koruyan ligamentlerin mikroskobik bile olsa zarar görmesiyle birlikte daha güçsüz olan skar doku ile iyileşmesi ve bununda eski dokuya göre daha az sağlıklı olması.
Bir diğer görüş (ki çalışmalarla en çok desteklenen) travmaya bağlı dolaylı olarak proprisepsiyon (eklemlerin, uzuvların, bağların sinir sistemi tarafından algılanıp güvenli konumda tutulması) kaybıdır. Bu duyuyu ileten reseptörler eklem kapsülünde ve bağlarda bulunur. Ve her travmada bu reseptörler zarar görmüş olur. Yani biz her ayak bileği burkulmasında duyu girdisi verecek yapıları zedelemiş oluyoruz. Bu da sinir sisteminin eklemin uzaydaki konumu hakkında daha az bilgi alması, eklemi daha az koruması anlamına geliyor. İşte bu yüzden ayak bileği burkulması kronik hale gelmiş oluyor. Bu duruma ek olarak ayak bileğinde görev alan peroneal kasların da geç ateşlendiği belirtiliyor.
Ayak bileğinizdeki ligamentlerin normal formunu koruyabilmeleri, aslında yaralanmayı önlemek için sürekli gözlem yapan reseptörlerin sağlıklı kalabilmeleri için her derecede yaşanan burkulmaların dikkate alınması gerekir. Eğer ayak bileğinizin üzülme riskini en aza indirmek ve yere sağlam adımlarla basmak istiyorsanız mutlaka size uygun tedavi ve egzersizleri düzenleyecek olan uzman bir fizyoterapiste danışın. :)
Lifeon Concept
Comments